Türkiye de 30.03.2005 tarihinde 5326 sayılı Kabahatler Kanununu kabul etmiş ve 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe koymuştur. Bu düzenlemeyle suçların cürüm kabahat diye ikiye ayrılmasına son verilmiş, tüm kabahatler için ortak sistem kurmak amacıyla Kabahatler Kanununu yürürlüğe konmuştur. Aradan 17 yıl rağmen geçmiş olmasına rağmen kanunun uygulamasının tam yerleşmediği görülmektedir. Bunda kanun koyucunun düzenlemesindeki eksiklikler de etkili olmaktadır. Aslında daha önce Kabahatler Kanununun bazı hükümlerini incelemiştim. Ancak aradan uzun zaman geçmesi, kanunlarda değişikliklerin olması, yargı kararlarının çoğalması ve incelemediğim yaptırım ve muhakemeye ilişkin konuların çalışılması ihtiyacıyla bu kitap ortaya çıkmıştır.
Kabahatler Kanunu, genel kanun niteliğindedir. Kural olarak tüm kabahatler için uygulanma niteliğine sahiptir. Ancak Kabahatler Kanununun ikinci kısmında sayıları çok fazla olmasa da çeşitli kabahatlere yer verilmiştir. Bu çalışmada özel hükümlere ilişkin çeşitli kabahatler incelenmeyecek kural olarak tüm kabahatler için uygulanması söz konusu olan Kabahatler Kanununun birinci kısmındaki 31 madde açıklanacaktır. Bir başka ifadeyle kabahatler Kanunundaki kabahatlere ilişkin genel hükümler ve idari yaptırım muhakemesi incelenmektedir. Diğer hukuk dallarındaki muhakemeye ilişkin hükümlere (örneğin idari yargılamaya) ise yer verilmemiştir.
Konular incelenirken Türk ve Alman hukukundaki doktriner çalışmalara ve görüşlere yer verilmiş, ülkemizdeki yüksek mahkeme kararlarından örneklendirmeler yapılmıştır. Bazı konularda ceza hukuku ve muhakeme hukukuna yollama yapılması nedeniyle bu konular incelenirken ilgili hukuk dallarına da gidilmiştir. Farklı kanunlarda kabahatlerin olması nedeniyle örneklendirmeler yapılırken sadece Kabahatler Kanunu değil, özellikle ilgili kanunlardaki düzenlemeler kullanılmıştır.
Türkiye de 30.03.2005 tarihinde 5326 sayılı Kabahatler Kanununu kabul etmiş ve 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe koymuştur. Bu düzenlemeyle suçların cürüm kabahat diye ikiye ayrılmasına son verilmiş, tüm kabahatler için ortak sistem kurmak amacıyla Kabahatler Kanununu yürürlüğe konmuştur. Aradan 17 yıl rağmen geçmiş olmasına rağmen kanunun uygulamasının tam yerleşmediği görülmektedir. Bunda kanun koyucunun düzenlemesindeki eksiklikler de etkili olmaktadır. Aslında daha önce Kabahatler Kanununun bazı hükümlerini incelemiştim. Ancak aradan uzun zaman geçmesi, kanunlarda değişikliklerin olması, yargı kararlarının çoğalması ve incelemediğim yaptırım ve muhakemeye ilişkin konuların çalışılması ihtiyacıyla bu kitap ortaya çıkmıştır.
Kabahatler Kanunu, genel kanun niteliğindedir. Kural olarak tüm kabahatler için uygulanma niteliğine sahiptir. Ancak Kabahatler Kanununun ikinci kısmında sayıları çok fazla olmasa da çeşitli kabahatlere yer verilmiştir. Bu çalışmada özel hükümlere ilişkin çeşitli kabahatler incelenmeyecek kural olarak tüm kabahatler için uygulanması söz konusu olan Kabahatler Kanununun birinci kısmındaki 31 madde açıklanacaktır. Bir başka ifadeyle kabahatler Kanunundaki kabahatlere ilişkin genel hükümler ve idari yaptırım muhakemesi incelenmektedir. Diğer hukuk dallarındaki muhakemeye ilişkin hükümlere (örneğin idari yargılamaya) ise yer verilmemiştir.
Konular incelenirken Türk ve Alman hukukundaki doktriner çalışmalara ve görüşlere yer verilmiş, ülkemizdeki yüksek mahkeme kararlarından örneklendirmeler yapılmıştır. Bazı konularda ceza hukuku ve muhakeme hukukuna yollama yapılması nedeniyle bu konular incelenirken ilgili hukuk dallarına da gidilmiştir. Farklı kanunlarda kabahatlerin olması nedeniyle örneklendirmeler yapılırken sadece Kabahatler Kanunu değil, özellikle ilgili kanunlardaki düzenlemeler kullanılmıştır.