KAMULAŞTIRMA KAMULAŞTIRMASIZ EL KOYMA VE HUKUKİ EL KOYMA

Bu eserde, kamulaştırma, kamulaştırmasız el koyma ve hukuki el koyma gibi önemli kamu hukukunun ve mülkiyet hakkının sınırlandırılması konularına odaklanmaktadır. Mülkiyet hakkı, bireylerin en temel haklarından biri olmakla
birlikte, toplumun genel yararına yönelik düzenlemelerle sınırlanabilmektedir. Bu sınırlamaların hukuk sistemindeki yeri ve işleyişi, kamulaştırma ve hukuki el koyma gibi konularla doğrudan ilişkilidir. Eserin ilk bölümü, mülkiyet hakkının hukuki çerçevesi, tarihsel gelişimi, toplumsal boyutu ve anayasal güvenceleri gibi temel unsurları kapsamaktadır. Mülkiyet hakkının sınırlanması gerektiğinde, adil dengeyi sağlamak ve kamu yararını gözetmek önemlidir. Bu bölümde, mülkiyet hakkının kamusal ve bireysel yönleri arasındaki dengeyi sağlama amacına yönelik teorik çerçeveler incelenmiş, kamu yararı amacıyla mülkiyet hakkının nasıl sınırlanabileceği
ele alınmıştır. İkinci bölüm, kamulaştırmasız el koyma konusunu detaylı bir şekilde ele alırken, kamulaştırmasız el koymanın hukuki niteliği ve şartları üzerinde durmaktadır. Ayrıca, bu tür durumlarla ilgili başvurulabilecek yasal yollar ve davalar, Türk hukukunda yerleşik görüşler ve uygulamalar ışığında incelenmiştir. Kamulaştırmasız el koyma, kamu yararına dayalı olmakla birlikte, hukuka aykırılık taşıyan durumlar ve bu tür eylemlere karşı başvurulabilecek davalar da çalışmanın odak noktalarından biridir. Üçüncü bölümde, hukuki el koyma kavramı ve özel mevzuattan doğan hukuki el koymalar detaylandırılmıştır. Bu bölüm, özellikle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarının hukuki el koyma üzerindeki etkilerini incelemektedir. Ayrıca, imar planları ve benzeri özel düzenlemeler çerçevesinde mülkiyet hakkının korunmasına dair yapılan değerlendirmeler
ele alınmaktadır. Bu eser, kamulaştırma ve mülkiyet hakkının sınırlanmasına ilişkin hukuki süreçlerin anlaşılmasını sağlamak amacıyla hazırlanmış olup, kamulaştırma ve kamulaştırmasız el koyma uygulamalarının kapsamı, hukuki sonuçları ve ilgili davaların nasıl işlemesi gerektiğine dair derinlemesine bir inceleme sunmayı hedeflemektedir. Türk hukukundaki gelişmeler, anayasal ilkeler ve yargısal görüşler ışığında mülkiyet hakkının korunması ve sınırlanması arasındaki dengenin nasıl kurulması gerektiği tartışılmıştır.