ÖNSÖZ
Sosyolojik bir olgu olarak göç insanlığın en önemli meselelerinden biri
olarak akademik camianın başat inceleme konularından birini
oluşturmaktadır. İnsanlar, ekonomik, kültürel, biyolojik ve sosyal pek çok
değişken ile mücadele ederken yerleştikleri yerleri terk edip başka yerlere
gitme, yerleşme ve nihai olarak da oraya entegre olma durumu ile karşı karşıya
kalmaktadır. Bununla birlikte günümüz modern yüzyılında insanlık geçmişten
farklı etmenlerle de göç etmektedir.
Ülkemiz özellikle coğrafi ve kültürel özellikleri ile göç dalgasına maruz
kalmaktadır. Pek çok kişi yaşadıkları ülkelerde meydana gelen karışıklıklar
yahut ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi
düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için
uluslararası korumadan yararlanma isteği ile yine pek çok kişi uluslararası
korumadan yararlanamasa bile gelecek kurabilmek amacıyla ülkemize
gelmektedir. İşte bu akımın sonucunda vatandaşlık statüsü de gelen
yabancıların entegrasyonunda karşımıza çıkan kurumlardan biri olarak
akademik çalışmaların konusunu oluşturmaktadır.
Yukarıda değindiğimiz akademik çalışmalardan biri de 21-22 Nisan 2022
tarihlerinde Yaşar Üniversitesi Uluslararası Hukuk Uygulama ve Araştırma
Merkezi tarafından düzenlenen “Uluslararası Hukukta Göç ve Vatandaşlık”
konulu Sempozyum olmuştur. Çevrimiçi düzenlenen Sempozyum’un ilk
günü, ilk oturumunun başkanı, benim de Ankara Siyasal Bilgiler
Fakültesi’nden kürsü hocam olan, Prof. Dr. Rona AYBAY idi. Ne yazık ki bu
onu son görüşümüz oldu. Değerli hocamızı sempozyumdan bir hafta sonra
kaybettik. Ancak onun görüşleri içimizde hep yaşamaya ve bizi aydınlatmaya
devam edecektir.
Birinci oturumda, göç yoluyla kazanılan vatandaşlık, AİHM kararlarında
vatandaşlığın kaybı ve ikiz sözleşmelerde çocuğun vatandaşlık iktisabı konu
edilmiştir. Çok değerli hocamız Prof. Dr. Tuğrul ARAT’ın başkanlık ettik
ikinci oturumun konusu Türk vatandaşlarının AB ülkelerindeki hakları ve vize
6
sorunu olmuştur. Geri kabul anlaşması ve vize muafiyeti yol haritasının son
durumu bu oturumda tartışılmıştır.
Birinci günün üçüncü oturumu, Danıştay 10. Daire Üyesi Ahmet
SARAÇ’ın başkanlığında evlilik yoluyla kazanılan vatandaşlığa ayrılmıştır.
İkinci günün dördüncü oturum başkanı Prof. Dr. Nuray EKŞİ olmuştur.
Bu oturumda AB vatandaşlığı ve ulusötesi vatandaşlık çeşitleri üzerinde
durulmuştur. Göç yoluyla vatandaşlık kazanılması koşulları, ayrıntılı biçimde
incelenmiştir.
Beşinci oturum, Prof. Dr. Hasan KÖNİ başkanlığında Uluslararası
Korumanın Çeşitli Veçheleri ve Suriyelilerin statüsüne ayrılmıştır. Geçici
koruma statüsü ve iklim mültecileri konuları bu oturumda tartışılmıştır.
Uluslararası koruma altındakilerin uluslararası özel hukuk sorunlarına
değinilmiştir.
Altıncı oturum; gönüllü geri dönüş, geri gönderme yasağı ve vatandaşlığa
başvuru hakkına ilişkindir. Dışişleri Bakanlığından Yeşim GÜNDOĞDU
başkanlığında kalıcı ve uzun vadeli çözümler, destekli geri dönüş ve geri
gönderme yasağı konuları ele alınmıştır.
Kapanış konuşması ise Göç İdaresi Başkanlığından Gamze Gül ÇAKIR
KILIÇ, Doç. Dr. Kazım Sedat SİRMEN ve Prof. Dr. Işıl ÖZKAN tarafından
yapılmıştır. Tartışmalar daha çok Yabancılar ve Uluslararası Koruma
Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’nin Türkiye hakkındaki içtihatlarının değişip değişmediği üzerine
olmuştur.
Sonuç olarak; Sempozyumda önceden “egemenlik” kavramı ile
özdeşleştirilen, devletle hukuki ve siyasi bağı ifade eden ve kişinin devlete
aidiyet duygularıyla bağlı oluşunu simgeleyen “vatandaşlık” kavramının son
zamanlarda yatırım vatandaşlığına dönüştüğü ifade edilerek, vatandaşlığın
para ile satın alınması eleştirilmiştir.
Arendt tarafından “haklara sahip olma hakkı” sayılan vatandaşlıktan,
kişilerin zorla yoksun bırakılması (vatansızlık) halleri AİHM içtihatlarından
örneklerle incelenmiştir. Çifte veya çok vatandaşlığın Avrupa Vatandaşlık
Sözleşmesi’nden beri istenen bir durum haline geldiği, altın pasaport ve
7
yatırım yapma ya da taşınmaz satın alma yoluyla kazanılan vatandaşlığın ise
bazı şartlara bağlanması gerektiği ifade edilmiştir.
Bu sempozyuma katılamayan ancak daha sonra yüz yüze verdiği
konferansla “Tarihi Boyutuyla Vatandaşlık” temasını işleyen Prof. Dr. İlber
ORTAYLI, Fransız İhtilali ile başlayan vatandaşlık “citoyennité” kavramı ile
vatandaşlığın geniş bir kitleye yayıldığını ifade ederek, “Cumhuriyet”
sözcüğünün Venedik, Polonya ve San Marino’dan beri var olduğunu ifade
etmiştir. “Cumhuriyet” ifadesine zamanla “halk” ifadesinin eklendiğini
belirten ORTAYLI, bundan sonra “Halk Cumhuriyeti” ifadesinin
kullanıldığını, ancak bu idarenin aristokrat bir zümrenin elinde olduğunu
söylemiştir. İmtiyazlı sınıfların Fransız İhtilali ile kalktığını ve herkesin
doğuştan vatandaş olduğunu belirten ORTAYLI, ancak daha çok vergi
verenlerin daha çok haklara sahip olduğunu belirtmiştir. Herkes eşittir, ancak
onlar daha çok eşittir.
Ona göre; Tebaayi Âli-yi Osmani, yani Osmanlı Hanedanlığına tabi olan
insanların vatandaşlığından söz edilmesi 19. Asır Jön Türklerinin siyasi
tabiridir. Modern cumhuriyetlerde ikincil gruplar devlet yönetimini kontrol
ederler. Vatandaş, bir cemaatin üyesidir. Dünyada böyle bir statüsü
olmayanlara “haymatlos” (vatansız) denir. Bazen de bunun aksi olur. Kişi
çifte veya çok vatandaşlığa sahip olur. “Ancak bu imtiyazın çok geniş bir
şekilde devam etmesi doğru değildir” diyerek bir kişinin iki validesi olmaz
sözünü doğrulamıştır. İlber Hoca’ya katkılarından dolayı çok teşekkür ederiz.
Sempozyum’un belki de en büyük katkısını hazırlanan bu kitabın
yazarlarına ilham olmasında görmekteyiz. Sempozyum’da yer alan
uluslararası kamu ve özel hukuk akademisyenleri, Türk vatandaşlık ve
yabancılar hukukuna ilişkin konuları, ayrıntılı bir biçimde belirli bir metot
içerisinde analiz etmek suretiyle milletlerarası hukuk alanına çok ciddi katkı
sağlayacak şekilde bu kitabın ortaya çıkışını sağlamışlardır.
Tüm özeni ve ciddiyeti ile bu kitabın basılması hususunda bize yardımcı
olan Yetkin Yayınevi’nin değerli sahibi Muharrem BAŞER’e, dizgileri büyük
bir sabırla gerçekleştiren Arslan MERCAN’a ve Yayınevinin güzel kalpli
evladı Murat BİKEÇ’e teşekkürü borç biliriz. Kitabın konuyla ilgilenenler
8
için değerli bir kaynak olmasını diler ve bundan mutluluk duyacağımızı
bildiririz.
Prof. Dr. Işıl ÖZKAN Doç. Dr. Kazım Sedat SİRMEN
ÖNSÖZ
Sosyolojik bir olgu olarak göç insanlığın en önemli meselelerinden biri
olarak akademik camianın başat inceleme konularından birini
oluşturmaktadır. İnsanlar, ekonomik, kültürel, biyolojik ve sosyal pek çok
değişken ile mücadele ederken yerleştikleri yerleri terk edip başka yerlere
gitme, yerleşme ve nihai olarak da oraya entegre olma durumu ile karşı karşıya
kalmaktadır. Bununla birlikte günümüz modern yüzyılında insanlık geçmişten
farklı etmenlerle de göç etmektedir.
Ülkemiz özellikle coğrafi ve kültürel özellikleri ile göç dalgasına maruz
kalmaktadır. Pek çok kişi yaşadıkları ülkelerde meydana gelen karışıklıklar
yahut ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi
düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için
uluslararası korumadan yararlanma isteği ile yine pek çok kişi uluslararası
korumadan yararlanamasa bile gelecek kurabilmek amacıyla ülkemize
gelmektedir. İşte bu akımın sonucunda vatandaşlık statüsü de gelen
yabancıların entegrasyonunda karşımıza çıkan kurumlardan biri olarak
akademik çalışmaların konusunu oluşturmaktadır.
Yukarıda değindiğimiz akademik çalışmalardan biri de 21-22 Nisan 2022
tarihlerinde Yaşar Üniversitesi Uluslararası Hukuk Uygulama ve Araştırma
Merkezi tarafından düzenlenen “Uluslararası Hukukta Göç ve Vatandaşlık”
konulu Sempozyum olmuştur. Çevrimiçi düzenlenen Sempozyum’un ilk
günü, ilk oturumunun başkanı, benim de Ankara Siyasal Bilgiler
Fakültesi’nden kürsü hocam olan, Prof. Dr. Rona AYBAY idi. Ne yazık ki bu
onu son görüşümüz oldu. Değerli hocamızı sempozyumdan bir hafta sonra
kaybettik. Ancak onun görüşleri içimizde hep yaşamaya ve bizi aydınlatmaya
devam edecektir.
Birinci oturumda, göç yoluyla kazanılan vatandaşlık, AİHM kararlarında
vatandaşlığın kaybı ve ikiz sözleşmelerde çocuğun vatandaşlık iktisabı konu
edilmiştir. Çok değerli hocamız Prof. Dr. Tuğrul ARAT’ın başkanlık ettik
ikinci oturumun konusu Türk vatandaşlarının AB ülkelerindeki hakları ve vize
6
sorunu olmuştur. Geri kabul anlaşması ve vize muafiyeti yol haritasının son
durumu bu oturumda tartışılmıştır.
Birinci günün üçüncü oturumu, Danıştay 10. Daire Üyesi Ahmet
SARAÇ’ın başkanlığında evlilik yoluyla kazanılan vatandaşlığa ayrılmıştır.
İkinci günün dördüncü oturum başkanı Prof. Dr. Nuray EKŞİ olmuştur.
Bu oturumda AB vatandaşlığı ve ulusötesi vatandaşlık çeşitleri üzerinde
durulmuştur. Göç yoluyla vatandaşlık kazanılması koşulları, ayrıntılı biçimde
incelenmiştir.
Beşinci oturum, Prof. Dr. Hasan KÖNİ başkanlığında Uluslararası
Korumanın Çeşitli Veçheleri ve Suriyelilerin statüsüne ayrılmıştır. Geçici
koruma statüsü ve iklim mültecileri konuları bu oturumda tartışılmıştır.
Uluslararası koruma altındakilerin uluslararası özel hukuk sorunlarına
değinilmiştir.
Altıncı oturum; gönüllü geri dönüş, geri gönderme yasağı ve vatandaşlığa
başvuru hakkına ilişkindir. Dışişleri Bakanlığından Yeşim GÜNDOĞDU
başkanlığında kalıcı ve uzun vadeli çözümler, destekli geri dönüş ve geri
gönderme yasağı konuları ele alınmıştır.
Kapanış konuşması ise Göç İdaresi Başkanlığından Gamze Gül ÇAKIR
KILIÇ, Doç. Dr. Kazım Sedat SİRMEN ve Prof. Dr. Işıl ÖZKAN tarafından
yapılmıştır. Tartışmalar daha çok Yabancılar ve Uluslararası Koruma
Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi’nin Türkiye hakkındaki içtihatlarının değişip değişmediği üzerine
olmuştur.
Sonuç olarak; Sempozyumda önceden “egemenlik” kavramı ile
özdeşleştirilen, devletle hukuki ve siyasi bağı ifade eden ve kişinin devlete
aidiyet duygularıyla bağlı oluşunu simgeleyen “vatandaşlık” kavramının son
zamanlarda yatırım vatandaşlığına dönüştüğü ifade edilerek, vatandaşlığın
para ile satın alınması eleştirilmiştir.
Arendt tarafından “haklara sahip olma hakkı” sayılan vatandaşlıktan,
kişilerin zorla yoksun bırakılması (vatansızlık) halleri AİHM içtihatlarından
örneklerle incelenmiştir. Çifte veya çok vatandaşlığın Avrupa Vatandaşlık
Sözleşmesi’nden beri istenen bir durum haline geldiği, altın pasaport ve
7
yatırım yapma ya da taşınmaz satın alma yoluyla kazanılan vatandaşlığın ise
bazı şartlara bağlanması gerektiği ifade edilmiştir.
Bu sempozyuma katılamayan ancak daha sonra yüz yüze verdiği
konferansla “Tarihi Boyutuyla Vatandaşlık” temasını işleyen Prof. Dr. İlber
ORTAYLI, Fransız İhtilali ile başlayan vatandaşlık “citoyennité” kavramı ile
vatandaşlığın geniş bir kitleye yayıldığını ifade ederek, “Cumhuriyet”
sözcüğünün Venedik, Polonya ve San Marino’dan beri var olduğunu ifade
etmiştir. “Cumhuriyet” ifadesine zamanla “halk” ifadesinin eklendiğini
belirten ORTAYLI, bundan sonra “Halk Cumhuriyeti” ifadesinin
kullanıldığını, ancak bu idarenin aristokrat bir zümrenin elinde olduğunu
söylemiştir. İmtiyazlı sınıfların Fransız İhtilali ile kalktığını ve herkesin
doğuştan vatandaş olduğunu belirten ORTAYLI, ancak daha çok vergi
verenlerin daha çok haklara sahip olduğunu belirtmiştir. Herkes eşittir, ancak
onlar daha çok eşittir.
Ona göre; Tebaayi Âli-yi Osmani, yani Osmanlı Hanedanlığına tabi olan
insanların vatandaşlığından söz edilmesi 19. Asır Jön Türklerinin siyasi
tabiridir. Modern cumhuriyetlerde ikincil gruplar devlet yönetimini kontrol
ederler. Vatandaş, bir cemaatin üyesidir. Dünyada böyle bir statüsü
olmayanlara “haymatlos” (vatansız) denir. Bazen de bunun aksi olur. Kişi
çifte veya çok vatandaşlığa sahip olur. “Ancak bu imtiyazın çok geniş bir
şekilde devam etmesi doğru değildir” diyerek bir kişinin iki validesi olmaz
sözünü doğrulamıştır. İlber Hoca’ya katkılarından dolayı çok teşekkür ederiz.
Sempozyum’un belki de en büyük katkısını hazırlanan bu kitabın
yazarlarına ilham olmasında görmekteyiz. Sempozyum’da yer alan
uluslararası kamu ve özel hukuk akademisyenleri, Türk vatandaşlık ve
yabancılar hukukuna ilişkin konuları, ayrıntılı bir biçimde belirli bir metot
içerisinde analiz etmek suretiyle milletlerarası hukuk alanına çok ciddi katkı
sağlayacak şekilde bu kitabın ortaya çıkışını sağlamışlardır.
Tüm özeni ve ciddiyeti ile bu kitabın basılması hususunda bize yardımcı
olan Yetkin Yayınevi’nin değerli sahibi Muharrem BAŞER’e, dizgileri büyük
bir sabırla gerçekleştiren Arslan MERCAN’a ve Yayınevinin güzel kalpli
evladı Murat BİKEÇ’e teşekkürü borç biliriz. Kitabın konuyla ilgilenenler
8
için değerli bir kaynak olmasını diler ve bundan mutluluk duyacağımızı
bildiririz.
Prof. Dr. Işıl ÖZKAN Doç. Dr. Kazım Sedat SİRMEN
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 400,00 | 400,00 |
2 | 208,00 | 416,00 |
3 | 141,33 | 424,00 |
6 | 72,00 | 432,00 |
9 | 48,89 | 440,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 400,00 | 400,00 |
2 | 208,00 | 416,00 |
3 | 141,33 | 424,00 |
6 | 72,00 | 432,00 |
9 | 48,89 | 440,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 400,00 | 400,00 |
2 | 208,00 | 416,00 |
3 | 141,33 | 424,00 |
6 | 72,00 | 432,00 |
9 | 48,89 | 440,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 400,00 | 400,00 |
2 | 208,00 | 416,00 |
3 | 141,33 | 424,00 |
6 | 72,00 | 432,00 |
9 | 48,89 | 440,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 400,00 | 400,00 |
2 | 208,00 | 416,00 |
3 | 141,33 | 424,00 |
6 | 72,00 | 432,00 |
9 | 48,89 | 440,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 400,00 | 400,00 |
2 | 208,00 | 416,00 |
3 | 141,33 | 424,00 |
6 | 72,00 | 432,00 |
9 | 48,89 | 440,00 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 400,00 | 400,00 |
2 | - | - |
3 | - | - |
6 | - | - |
9 | - | - |